Sen git, dünyanın cennet köşelerinden birinde, Phuket Patong'da 7 harika gün geçir, sonra tut 3 gün Pattaya'da kal; insan hayattan nefret ediyor walla.
Tatilin 8. gününde uçağa atlayıp, kalplerimizi de Patong'da bırakıp Pattaya'ya doğru yelken açtık. Gelmeden önce sorduğumuz herkes, Pattaya'nın daha düzgün olduğunu, daha ucuz olduğunu falan söylüyordu. Yeni rehberimiz Reena da Bangkok havaalanından 1,5 saatlik Pattaya yolculuğumuzda, Pattaya'nın önceden küçük bir balıkçı köyü olduğunu, sonra bir anda keşfedilip büyüdüğünü söylerken yüzünde hafif bir memnuniyetsizlik ifadesi yakalar gibi olmuştum, ama çok da önemsememiştim açıkçası.
Reena dünya şekeri bir kadın. Sanırım Tayland'da başımıza gelen en iyi şeylerden biri. Eğer buralara gelip Asian Escapes'ten hizmet alacaksanız, mutlaka Reena'yı isteyin rehber olarak. Hem burada karşılaştığımız birçok Tay'dan daha iyi İngilizce biliyor, hem de cana yakınlığıyla çok eğlenceli. Üstelik eğitimli olduğu için Tayland'la ilgili güncel birçok şeyi öğrenebiliyorum.
Neyse Pattaya'da İbis otele vardık. İbis dünyanın her yerinde yatakhane işlevi görür; fazla fasilitesi yoktur, kahvaltıları idaretendir, özetle duş alıp yatmak içindir. O yüzden bilmediğiniz bir yerde marka güvencesi istiyorsanız İbis'te kalırsınız, ama eğer biraz daha cesursanız (ya da araştırmacı ruhlu) aynı fiyatlara çok daha iyi yerlerde kalabilirsiniz. Pattaya'daki İbis de kordonun hemen arka caddesinde, Pattaya'nın kuzeyinde. Pattaya kuzey, merkez ve güney olarak 3 bölümden oluşuyor. Kordon yaklaşık 3-4 km falan. Hilton'undan Hard Rock Hotel'ine kadar bütün büyük oteller devasa cüsseleriyle kordon boyunca uzanıyor. Bununla birlikte Pattaya rahatsız etmeyecek derecede inşaat halinde hala. Yani sürekli gelişiyor. Aslında Antalya sahillerinde gördüğümüz sayfiye yerlerinden farkı yok.
Merkez bölümde alışveriş merkezleri var. Pattaya'da beğendiğim çok az şeyden biri, hatta belki de tek beğendiğim şey Central Festival alışveriş merkezi. Gördüğüm AVM'ler içinde en güzeli de diyebiliriz. Her tür markanın yanı sıra her tür yemek bulunabiliyor. Gezmesi gayet rahat ve tabii ki bunaltıcı sıcakta tam bir serinlik cenneti. Bunun yanı sıra Mike's, Central Center vs. gibi başka AVM'ler de var, ama onlara girmeyi hiç düşünmedik neredeyse. Central Festival'in en üst katlarında All Seasons diye bir restoran var; açık büfe, ne yerseniz yeyin (Thai, sushi, pizza, biftek vs. kola mola dahil) 285 baht (yani 10 dolardan az), aklınızda bulunsun.
Kordon'un güney ucunda buraların meşhur Walking Street'i başlıyor. Pattaya'daki tuk tukların fiyatları sabitlenmiş, nereden binerseniz binin, nerede inerseniz inin kişi başı 10 baht (50 kuruş) ödüyorsunuz; pazarlık derdi yok yani. Bazen hatlar değişiyor, ancak o zamanlarda bir 10 baht daha veriliyor. Walking Street'e giderken biz de tuk tuka bindik.
Walking Street, tam bir neon cehennemi (uzunluğu bizim İstiklal kadar var, sonunda iskeleye varılıyor). Sıra sıra masaj salonları, a go go barları, restoranlar, diskotekler dizilmiş. A go go, burada zıvanadan çıkmış durumda; Phuket'te ne kadar çok masaj salonu varsa, burası da sadece a go go mekanlarından ibaret. Şöyle tarif edeyim; genelde içini göremediğiniz mekana giriyorsunuz, hepsinde birer sahne var, sahnenin üzerinde kızlar veya oğlanlar iç çamaşırlarıyla dans eder gibi yapıyorlar, tam karşılarındaki masalardan siz onları seyredip içkinizi içiyorsunuz, beğendiğiniz olursa bahşiş verip yanınıza çağırıyorsunuz ya da size özel dans ettiriyorsunuz. En azından benim duyduğum ve hayalimde canlandırdığım bu. Çünkü Boyz Town denen bir yerde Happy Place diye bir yere girdiğimizde, sahnede 5 Tay oğlanı beyaz iç çamaşırlarıyla neredeyse duruyordu, her şarkıda bir sıra kayıp aralarından biri eksilirken başka biri sahneye ekleniyordu. Üstüne üstlük 20 dakika kadar kaldığımız ve içki paralarımızı (Singha tabii ki!) peşin ödediğimiz halde çıkarken burnumuza yeni bir adisyon daha dayamasınlar mı? Daha 20 dakika önce benden parayı bahşişiyle birlikte alıp teşekkür eden garson çocuk, beni hayatında ilk defa görmüş gibi yapmasın mı? Tabii ki olay çıkardım... Öte yandan o kadar sıkıcı ki gençlerin köle pazarının biraz daha gelişmiş bir versiyonunda böylesine dizilmesini seyretmek... Gerçi alan razı veren razı, ama hal böyle olunca izleyicilerin yaş ortalaması da 60+.
Pattaya'nın genelinde yaş ortalaması 60+ zaten; kordon boyunca dizilip iş tutan kızlar ve lady boyların yanında gördüklerimizin yaş ortalaması ise +80 falan. İçkiden ve yaşlılıktan yürüyemiyorlar bile, ama paralarıyla aşkı satın alabildikleri sürece buradalar. Yaşlıların yanı sıra Pattaya Türkler ve Ruslarla dolu; KOBİ kılıklı, AKP görüntülü Türk abilerimiz ve amcalarımız buralarda sürüler halinde dolaşıyorlar. Otelin koridorunda yürürken hangi kapı açılsa bir (bazen üç) Türk'ün bir Tay kızını ya da lady boyunu uğurladıklarını gördüm; durmak bilmiyorlardı yani, sabah akşam, gece yarısı, bitmek bilmez bir iştahla götürüyorlardı. Bir sabah kahvaltıya indiğimde bir grubun masasında koca bir teneke beyaz peynir ve bir başka teneke siyah zeytin gördüm; buralarda olmayanı tenekeyle kahvaltı masasına koymuş hödükler. Ruslar ise ailecek gelmişler daha çok, ama o kadar çoklar ki neredeyse herkes Rusça konuşuyor.
Kordondaki plaj önceleri çok kirliymiş, o yüzden denize girmek için daha uzaktaki plajlar tercih ediliyormuş. Reena'nın anlattığına göre son yıllarda plajların ve denizin temiz tutulmasına özen gösteriliyormuş, ama buraların en iyi plajlarından biri sayılan Jomtien bölgesine gittiğimizde de çok mutlu olmadım açıkçası. Ne kumu kum, ne de denizi deniz. Üstelik öyle bir paragöz olmuşlar ki bütün sahil tıklım tıklım şezlong ve şemsiye; havlu serecek bir yer yok. Üstelik bir öğle yemeğini 100 bahta satarlarken şezlongu da aynı paraya kiralıyorlar ve asla ve kata pazarlığı kabul etmiyorlar. Şezlong mafyası :)
Açıkçası Pattaya beni öyle bir hayal kırıklığına uğrattı ki bir tam günümü uyuyarak geçirdim. Hiçbir şey yapasım gelmedi; otelin havuzuna inmek dahil. Çünkü bir önceki gece o kadar eğlencesiz, o kadar sıkıcı ve o kadar çok kavgalı geçti ki sanki bütün yaşam enerjim damarlarımdan çekiliverdi. Mesela böcek kızartması satan bir standın önünden geçerken "anaaa bu ne?" falan dememle, satıcının tatmam için bir larva uzatması bir oldu. Kelebek larvası dedi ama ne olduğunu bilmiyorum; survivor'a falan da katılma ihtimalim olmadığından bir daha deneme şansım olmayacağı için ağzıma atıverdim. İnanın bana hiç tadı tuzu olmayan, tuhaf bir şeydi; ben yüzümü buruşturmamaya çalışıp ikrama teşekkür ederken satıcı 20 baht istemesin mi? İşte o noktada, bütün nezaketimi bir kenara ana avrat (Türkçe) küfretmeye başlamışım.
Yani düşünsenize, size cennet diye bir tatil satılıyor ve es kaza Pattaya'ya geliyorsunuz ve aslında bir cehenneme düştüğünüzü anlıyorsunuz. Fuhuşa karşı değilim, hatta desteklerim de; fuhuşu yapan her iki taraf için de orospuluğun dindirilmesi eylemidir, alan razıdır veren razıdır çoğu durumda. Ama Pattaya'da fuhuştan, seksten, paradan başka hiçbir şey yok. Hiçbir alternatif yok. Zaten en kötüsü alternatifsizlik; ya Türk sürüleriyle birlikte odaya karı kız oğlan, artık ne bulursanız atacaksınız ya da Rus ailelerle birlikte Walking Street'te yürüyeceksiniz. Şehrin en iyi clubları (burada da olay çıkardım, çünkü o kadar içtikten sonra para çıkışmayınca kredi kartıyla ödemek istedim; iki katını charge etmeye kalkmazlar mı? Yine olay çıkardım!) bile aptal a go go showlarına teslim düşmüş. Demek talep var, ama özetle not my cup of tea...
Yanisi, Patong hala aklımdayken, Pattaya benim için tam bir çöküş oldu. Parayla satın alacağınız seksin de aşkın da ne kadar başarılı olduğu konusunda emin değilim. Jomtien'de plajda sıkıntıdan yaptırdığım ve 40 dakika boyunca beni denize girmekten alıkoyan (bir anlamda geldiğim için mazo bir dürtüyle kendimi cezalandırdığım) geçici Singha dövmesi sadece ve sadece, biraz daha iyi hissedebilmek için kendime aldığım bir hediye.
Pattaya için bu kadar yazmak fazla bile. Nefret ettim. O kadar...
Bangkok ve Tayland genel yazıları ve dahi Tayland Top 10 artık Türkiye'de yazılacak. Takip etmeye devam ;)
Tatilin 8. gününde uçağa atlayıp, kalplerimizi de Patong'da bırakıp Pattaya'ya doğru yelken açtık. Gelmeden önce sorduğumuz herkes, Pattaya'nın daha düzgün olduğunu, daha ucuz olduğunu falan söylüyordu. Yeni rehberimiz Reena da Bangkok havaalanından 1,5 saatlik Pattaya yolculuğumuzda, Pattaya'nın önceden küçük bir balıkçı köyü olduğunu, sonra bir anda keşfedilip büyüdüğünü söylerken yüzünde hafif bir memnuniyetsizlik ifadesi yakalar gibi olmuştum, ama çok da önemsememiştim açıkçası.
Reena dünya şekeri bir kadın. Sanırım Tayland'da başımıza gelen en iyi şeylerden biri. Eğer buralara gelip Asian Escapes'ten hizmet alacaksanız, mutlaka Reena'yı isteyin rehber olarak. Hem burada karşılaştığımız birçok Tay'dan daha iyi İngilizce biliyor, hem de cana yakınlığıyla çok eğlenceli. Üstelik eğitimli olduğu için Tayland'la ilgili güncel birçok şeyi öğrenebiliyorum.
Neyse Pattaya'da İbis otele vardık. İbis dünyanın her yerinde yatakhane işlevi görür; fazla fasilitesi yoktur, kahvaltıları idaretendir, özetle duş alıp yatmak içindir. O yüzden bilmediğiniz bir yerde marka güvencesi istiyorsanız İbis'te kalırsınız, ama eğer biraz daha cesursanız (ya da araştırmacı ruhlu) aynı fiyatlara çok daha iyi yerlerde kalabilirsiniz. Pattaya'daki İbis de kordonun hemen arka caddesinde, Pattaya'nın kuzeyinde. Pattaya kuzey, merkez ve güney olarak 3 bölümden oluşuyor. Kordon yaklaşık 3-4 km falan. Hilton'undan Hard Rock Hotel'ine kadar bütün büyük oteller devasa cüsseleriyle kordon boyunca uzanıyor. Bununla birlikte Pattaya rahatsız etmeyecek derecede inşaat halinde hala. Yani sürekli gelişiyor. Aslında Antalya sahillerinde gördüğümüz sayfiye yerlerinden farkı yok.
Merkez bölümde alışveriş merkezleri var. Pattaya'da beğendiğim çok az şeyden biri, hatta belki de tek beğendiğim şey Central Festival alışveriş merkezi. Gördüğüm AVM'ler içinde en güzeli de diyebiliriz. Her tür markanın yanı sıra her tür yemek bulunabiliyor. Gezmesi gayet rahat ve tabii ki bunaltıcı sıcakta tam bir serinlik cenneti. Bunun yanı sıra Mike's, Central Center vs. gibi başka AVM'ler de var, ama onlara girmeyi hiç düşünmedik neredeyse. Central Festival'in en üst katlarında All Seasons diye bir restoran var; açık büfe, ne yerseniz yeyin (Thai, sushi, pizza, biftek vs. kola mola dahil) 285 baht (yani 10 dolardan az), aklınızda bulunsun.
Kordon'un güney ucunda buraların meşhur Walking Street'i başlıyor. Pattaya'daki tuk tukların fiyatları sabitlenmiş, nereden binerseniz binin, nerede inerseniz inin kişi başı 10 baht (50 kuruş) ödüyorsunuz; pazarlık derdi yok yani. Bazen hatlar değişiyor, ancak o zamanlarda bir 10 baht daha veriliyor. Walking Street'e giderken biz de tuk tuka bindik.
Walking Street, tam bir neon cehennemi (uzunluğu bizim İstiklal kadar var, sonunda iskeleye varılıyor). Sıra sıra masaj salonları, a go go barları, restoranlar, diskotekler dizilmiş. A go go, burada zıvanadan çıkmış durumda; Phuket'te ne kadar çok masaj salonu varsa, burası da sadece a go go mekanlarından ibaret. Şöyle tarif edeyim; genelde içini göremediğiniz mekana giriyorsunuz, hepsinde birer sahne var, sahnenin üzerinde kızlar veya oğlanlar iç çamaşırlarıyla dans eder gibi yapıyorlar, tam karşılarındaki masalardan siz onları seyredip içkinizi içiyorsunuz, beğendiğiniz olursa bahşiş verip yanınıza çağırıyorsunuz ya da size özel dans ettiriyorsunuz. En azından benim duyduğum ve hayalimde canlandırdığım bu. Çünkü Boyz Town denen bir yerde Happy Place diye bir yere girdiğimizde, sahnede 5 Tay oğlanı beyaz iç çamaşırlarıyla neredeyse duruyordu, her şarkıda bir sıra kayıp aralarından biri eksilirken başka biri sahneye ekleniyordu. Üstüne üstlük 20 dakika kadar kaldığımız ve içki paralarımızı (Singha tabii ki!) peşin ödediğimiz halde çıkarken burnumuza yeni bir adisyon daha dayamasınlar mı? Daha 20 dakika önce benden parayı bahşişiyle birlikte alıp teşekkür eden garson çocuk, beni hayatında ilk defa görmüş gibi yapmasın mı? Tabii ki olay çıkardım... Öte yandan o kadar sıkıcı ki gençlerin köle pazarının biraz daha gelişmiş bir versiyonunda böylesine dizilmesini seyretmek... Gerçi alan razı veren razı, ama hal böyle olunca izleyicilerin yaş ortalaması da 60+.
Pattaya'nın genelinde yaş ortalaması 60+ zaten; kordon boyunca dizilip iş tutan kızlar ve lady boyların yanında gördüklerimizin yaş ortalaması ise +80 falan. İçkiden ve yaşlılıktan yürüyemiyorlar bile, ama paralarıyla aşkı satın alabildikleri sürece buradalar. Yaşlıların yanı sıra Pattaya Türkler ve Ruslarla dolu; KOBİ kılıklı, AKP görüntülü Türk abilerimiz ve amcalarımız buralarda sürüler halinde dolaşıyorlar. Otelin koridorunda yürürken hangi kapı açılsa bir (bazen üç) Türk'ün bir Tay kızını ya da lady boyunu uğurladıklarını gördüm; durmak bilmiyorlardı yani, sabah akşam, gece yarısı, bitmek bilmez bir iştahla götürüyorlardı. Bir sabah kahvaltıya indiğimde bir grubun masasında koca bir teneke beyaz peynir ve bir başka teneke siyah zeytin gördüm; buralarda olmayanı tenekeyle kahvaltı masasına koymuş hödükler. Ruslar ise ailecek gelmişler daha çok, ama o kadar çoklar ki neredeyse herkes Rusça konuşuyor.
Kordondaki plaj önceleri çok kirliymiş, o yüzden denize girmek için daha uzaktaki plajlar tercih ediliyormuş. Reena'nın anlattığına göre son yıllarda plajların ve denizin temiz tutulmasına özen gösteriliyormuş, ama buraların en iyi plajlarından biri sayılan Jomtien bölgesine gittiğimizde de çok mutlu olmadım açıkçası. Ne kumu kum, ne de denizi deniz. Üstelik öyle bir paragöz olmuşlar ki bütün sahil tıklım tıklım şezlong ve şemsiye; havlu serecek bir yer yok. Üstelik bir öğle yemeğini 100 bahta satarlarken şezlongu da aynı paraya kiralıyorlar ve asla ve kata pazarlığı kabul etmiyorlar. Şezlong mafyası :)
Açıkçası Pattaya beni öyle bir hayal kırıklığına uğrattı ki bir tam günümü uyuyarak geçirdim. Hiçbir şey yapasım gelmedi; otelin havuzuna inmek dahil. Çünkü bir önceki gece o kadar eğlencesiz, o kadar sıkıcı ve o kadar çok kavgalı geçti ki sanki bütün yaşam enerjim damarlarımdan çekiliverdi. Mesela böcek kızartması satan bir standın önünden geçerken "anaaa bu ne?" falan dememle, satıcının tatmam için bir larva uzatması bir oldu. Kelebek larvası dedi ama ne olduğunu bilmiyorum; survivor'a falan da katılma ihtimalim olmadığından bir daha deneme şansım olmayacağı için ağzıma atıverdim. İnanın bana hiç tadı tuzu olmayan, tuhaf bir şeydi; ben yüzümü buruşturmamaya çalışıp ikrama teşekkür ederken satıcı 20 baht istemesin mi? İşte o noktada, bütün nezaketimi bir kenara ana avrat (Türkçe) küfretmeye başlamışım.
Yani düşünsenize, size cennet diye bir tatil satılıyor ve es kaza Pattaya'ya geliyorsunuz ve aslında bir cehenneme düştüğünüzü anlıyorsunuz. Fuhuşa karşı değilim, hatta desteklerim de; fuhuşu yapan her iki taraf için de orospuluğun dindirilmesi eylemidir, alan razıdır veren razıdır çoğu durumda. Ama Pattaya'da fuhuştan, seksten, paradan başka hiçbir şey yok. Hiçbir alternatif yok. Zaten en kötüsü alternatifsizlik; ya Türk sürüleriyle birlikte odaya karı kız oğlan, artık ne bulursanız atacaksınız ya da Rus ailelerle birlikte Walking Street'te yürüyeceksiniz. Şehrin en iyi clubları (burada da olay çıkardım, çünkü o kadar içtikten sonra para çıkışmayınca kredi kartıyla ödemek istedim; iki katını charge etmeye kalkmazlar mı? Yine olay çıkardım!) bile aptal a go go showlarına teslim düşmüş. Demek talep var, ama özetle not my cup of tea...
Yanisi, Patong hala aklımdayken, Pattaya benim için tam bir çöküş oldu. Parayla satın alacağınız seksin de aşkın da ne kadar başarılı olduğu konusunda emin değilim. Jomtien'de plajda sıkıntıdan yaptırdığım ve 40 dakika boyunca beni denize girmekten alıkoyan (bir anlamda geldiğim için mazo bir dürtüyle kendimi cezalandırdığım) geçici Singha dövmesi sadece ve sadece, biraz daha iyi hissedebilmek için kendime aldığım bir hediye.
Pattaya için bu kadar yazmak fazla bile. Nefret ettim. O kadar...
Bangkok ve Tayland genel yazıları ve dahi Tayland Top 10 artık Türkiye'de yazılacak. Takip etmeye devam ;)
o senin kendi nefretin şahsen ben 2 kere gittim 3 üncüyüde iple çekiyorum, erkerlere göre kesinlikle cennet bi yer
YanıtlaSilGiden birileri msn adresini verebilir mi? Birkaç sorum olacaktı
YanıtlaSilAllahın zevksizi sen en iyisi arabistan çölüne git.
YanıtlaSilharika cevap
Silsende heryerde javga cıkarmissin birader bizde gittik gorduk pattayayi hic anlattigin gibi degil ..ben 5 kere gittim her kıs giderim..burda ilk gidecekler buyazidan etkilenmesin..herkezin birbirine saygısı olan bir yer..+60 +80 bencecok abartilmis ..okadarda degil. alisverisini yap,tropikal meyvelerden ye.tahi kizlariyla birlikte ol nesene keyfine bak..herkez bununicin geliyor zaten buraya..deniz gunes kumsalhersey harika..soyledigin gibi sezlong mafyasi yok..orayi isleten kisiler onlar..ayrica sabahtan aksama sezlong ta kal 200 baht ode ..parami..hindistan cevizini ye..baligini ye keyfine bak.sen heralde turkiyedeki dev otellerin kumsalli sahiplendigini bilmiyorsun..Taylandda boyle bir sey yok...her yer kralin mali..agactaki hindistan cevizi bile onun......
YanıtlaSilphuket'le karşılaştırınca çok daha yetersiz bir yer pattaya... yoksa belli amaçlar için gidince iyidir herhalde... ;)
Silpattaya eşimle gittik , mükemmel bir tatil geçirdik , sex turizm tabiki var ama sadece bundan ibaret değil pattaya birçok alternatif var , potanik bahçelerinin , hayvanat bahçelerinin olduğu mükemmel showlar var. Bangkok ta çok yakın isterseniz günü birlik bangkok turuda yapabilirsiniz . Şiddetle herkeze tavsiye ediyorum...
YanıtlaSilBen yine de Phuket diyorum. Deniz, kum, her tür tapınak, vahşi yeşil, muhteşem ada turları, harika yemekler ve tabii ki en iyisinden şovlar. Mutlaka deneyin, farkı göreceksiniz :)
Sil3-5 gun kalip donen icin eh iste ama yainiza yuzde yuz katiliyorun . su anda pattayadan yaziyorum yarin phuket tam 20 gunlugune ) pattayanin kanalizasyon sistemi yok ustune bude heryerde yemek kokukalri (oyle ananizin yemeklerinin kokusu degil igrenc kokular) yuzunden ne istah kaliyor ne bisey. gelecek arkadaslar sakin ama sakin GELMEYIN...
YanıtlaSilPhuket yazılarımı da okuyun. Faydası olacaktır :)))
Siladsıs arkadaş bende ilk gidişim yab dil çok az bileti ekim 15 kestim 5 gün orda kalacağım ne önerirsin
Silaslında çok büyük bir fark yok Patong'la pattaya arasında, sadece gelen turist profilinde fark var.. pattayada yaşlı ve hintliler, phukette orta ve genc avrupalılar.. sistem ve düzen ayn.. haa birde phuketin tartışılmaz bir coğrafi güzelliği var..
YanıtlaSilMerhaba Taylanddayım şu an ve bu ülkede yaşamak istiyorum. Ucuz ev nerede kiaralayabilirim? Bilginiz var mı acaba?
YanıtlaSilTeşekkürler.
İletişim için; ubootmania@gmail.com mail atarsanız çok memnun olurum.
YAHU ARKADASLAR TAYLANDAN DONELI 1 HAFTA OLDU HALA KENDIME GELIP OLAYLARA ADAPTE OLAMIYORUM...
SilELBET BU GUZEL TATILDE GURAY DENEN SU ZATI MUHTEREMIN KATKISI BUYUK..BURADAN KENDINE DURUSTLUK VE SAMIMIYETINDEN DOLAYI TEKRAR TEKRAR TESEKKURU BIR BORC BILIRIM...HAVAALANINDA COK GUZEL KARSILANDIM..2 SAAT SONRA GAYET SIK TEMIZ 5 YILDIZ AYARDA KUCUK BIR BUTIK OTELE YERLESTIM...GECELIGI 65 DOLAR..TATIL SEPETI DEN COK DAHA UCUZ COK DAHA GUZEL BIR SECIMDI BENIM ICIN...MEMNUN KALDIM VESSELAM...ILK GECE GURAY BENI PATTAYA NIN DISINDA BIR BALIKCI KOYUNE GOTURDU...BALIK DISINDA DENIZ MAHSULU YEMEYEN BIR INSANIM ANCAK O GECE BALIK DISINDA HERSEY YEDIK...ISTAKOZ,AT YENGECI,SUBYE YUMURTASI,KALAMAR,MAVI KARIDES,ISTIRIDYE....HALA TADI DAMAGIMDA 2 KISI 1 SISE SARAP O KADAR YEMEK HIZMET 45 DOLAR PARA VERDIM INANILMAZ..AYNISINI ISTANBULDA YESEM HERALDE KELLEMI KOPARIRLARDI
PATTAYADA GITMEDIGIMIZ YER KALMADI TIMSAHLAR KAPLANLAR FILLER GOSTERILER SHOWLAR TAPINAKLAR ,VALLA SAGOLSUN GURAY KARDESIM BIZI BIR HAFTA GEZDIRDI GECE GUNDUZ...TAMDA KAFA ADAM EGLENCELI BIR KARAKTER...GECEDE 2 RUS HANIMEFENDI AYARLADI BIZE...YEMEDE YANINDA YAT :))) VALLA BIR HAFTA GELDI GECTI SU GIBI... HAVAALANINA BIRAKIRKEN DEDIM GURAY KARDES...HERSEY ICIN ALLAH RAZI OLSUN DEDIM
KIMSEYE IYI YASANMIS BIR TATIL ICIN BOYLE BIR SOZ ETMEMISTIM...ADAM SONUNA KADAR HAK ETTI..ALDIGI HER KURUS HELALI HOS OLSUN..EMINIM DOSTLUGUMUZDA EBEDI KALACAKTIR.... NE MI ODEDIM ;
6 GECE OTEL ,1 GUN BANGKOK 6 GEZI NOKTASI,2 GUN PATTAYA 19 GEZI NOKTASI,HAVAALANI GIDIS GELIS,1 GECE KOH CHANG ADASI, BIR GUN MERCAN ADASI GECE GEZMELERI REHBERLIGI TERCUMANLAGI VE HELE HELE CANDAN VE SAMIMI ARKADASLIGI ELBET DEGER BICILMEZ ANCAK HIZMETLERI ICIN 1 HAFTA 900 DOLAR VERDIM... HELALI HOS OLSUN..HERKESE TAVSIYEMDIR..DIL YOL BILMIYORSANIZ BU MUHTEREMI BULUN DERIM..SAYGILAR SELAMLAR
ERKAN -BODRUM
KARDEŞ ÇOK GÜZEL YAZMIŞSIN BENDE 5 MARTTA BİNECEGİM 13 MARRTA DÖNECEGİM BU BAHSETTİĞİN ARKADAŞIN MSN FACEBOOK TELOFON G
SilGİBİ ULAŞABİLECEGİM İRTİBAT KURABİLECEGİM BİR ADRESİVARMI
YAZARSAN SEVİNİRİM SELAMLAR
Çok Gitmek İstediğim Bir Yer Ama Fiyatlar Beni Baya Aşıyor :)
YanıtlaSilgitmeyi düşünüyoruz ama tur ilemi gitsek kendi basımızami karar veremedik.. bu gurkan dedigin kişinin hicmi bilgileri olmaz arkadas.. acil yardım edin
YanıtlaSilkodesrockk@gmail.com maıl atabılırsınız
gürkan kardesimizin numarasını yazarmısınız.. bende gidecem...
YanıtlaSil3 kere gittim 4. gidiyorum 15 günlüğüne. Son derece düzgün bir yer ne sıkıldım ne kavga ettim. normalde sinirli bir yapım var ama burada eser yoktu valla. Antalya,çeşme...vb yerlere artık tatil demiyorum ben :) gidecek olanlar tura gerek yok, hava alanından kendiniz de otelinize gidebilirsiniz. Ülke son derece düzgün ve güvenli. Emin olun Türkiye de yaşadıktan sonra oraları çocuk oyuncağı oluyor. Her şeyden önce herkes son derece saygılı ve güler yüzlü. Hiç bir ticari işletme de aldatmaya yönelik bir hareket yaşamadım.
YanıtlaSilarkadaş çok doğru yazmış
Silpattayayı ya seversin yada nefret edersın olay bu kadar basit.ortası yoktur
YanıtlaSilAralık ayında ordayım bu ay sonu yine gidiyorum orda kralımm burda mendebur
YanıtlaSilArkadasim sen yanlis yeri gezmis olmayasin? Gercek degil bahsettigin gic bir sey.
YanıtlaSilselam ben 3 kere gittim pattaya çok renkli bir yer.. uyuşturucu,kavga, millete saldırmıyorsanız kimse size karışmıyor sorun çıkmıyor.. orada pezevenk yok sokakta kendileri irtibat kuruyorlar.. 1000 baht 2000 baht arası beach road da travesti yani lady boy çok bayanlar çok minyon 20 sanırsın belki 35 olabilir gece dikktli bakmak lazım ben insomnia sanırım adı..o diskoyu tavsiye ederim kızlar çok genç bakımlı ve hijyen ..travesti almıyorlar içeri... bir şişe viski açtırın 2 kişi iseniz 70 dolar ide bir daha garson anca çağırırsan geliyor bira içersen her dakika yanında bitince alman lazım ... viskiyi bitiremessen garsona yarın gelecem de işaretliyor sana kupon veriyor no su olan ertesi gün kaldığın yerden devam edersin.. oteller 30 dolardan başlıyor misafir getirmen geceleyin serbest gündüzde kalabilir çünki odayı ödedin... en güzel dilşiler 1500.....2000 baht...yemekler ucuz .iran.. türk.. arap mutfakları restorantları çok açık büfe yedim her gece iranlı bir lokantada içecek dahil 300 baht yani 10 dolar verdim.... bangkok ..pattaya arası korsan taxi ler var 50 dolara götürüyorlar toyota lüks araçla :. balık karides bol ucuz pattaya açık pazarında 10 jumbo karides mangalda pişmiş.. 3 dolardı yani şu an 6 lira yetmiş beş kuruş .. plaj var orda şezlong ta oturursun yemek yersin az bişi ödersin ... pattaya bir işportacı cenneti gece her yer işportacı ben çoğu zaman oralarda atıştırdım döner bile var... pattaya da anotalia diye türk lokantaı var tüm türkler orda buluşur .sahibi gökhan bey çok yardımcı dır... pattaya da çok güzel kuyumcu var vip alıyorlar otelden geri de getiriyorlar alışveriş yapman şart değil ama stad büyüklüğünde emitasyon bile var .ben hanıma yakut aldım sertifikalı . bizden çok çok ucuz... sormak isteyene yine yazarım ...
YanıtlaSilAdsız kardeş.Oteli oraya gidincemi buluyorsun ? yoksa gitmeden önce türkiyednemi rez yaptırıyorsun ? teşekkürler.
SilArkadaşlar ben 4 kez gittim otel için the discovery chictwor öneririm 10 numara 5 yıldız.
YanıtlaSilOraya onbinlira ile gitsem orada o para kaç lira olur oranın parası ile
YanıtlaSil