TÜRBAN NE YANA DÜŞER USTA, KAMUSAL ALAN NE YANA?


Bunca türban, başörtüsü kıyametinden sonra bugün önce "zorla başı örttürülen kızların acaba yasağı gizliden gizliye destekleyip desteklemediğini merak ettim, sonra Twitter'da "kızlar neden başlarını örtmek isterler?" diye sordum. Hülya Avşar'ın selülitleriyle ilgili bir link atsam kesinlikle çok daha fazla insan ilgilenirdi, ama tahmin ettiğim üzere ya konuya yüzeysel bir aşinalık yaşadıklarından ya da muhtemelen karışmak istemediklerinden çok fazla görüş gelmedi. Keza bugün Hürriyet'te türbanla ilgili gayet makul bir tartışma zeminine işaret eden Cüneyt Ülsever'in yazısına da fazla ilgi olmadı. 

Aslında bir kadının - reşit olduğu sürece genç yaşlı fark etmez - türban takmasından çok, özellikle reşit olmayan ve henüz reşit olmuşların neden başını örtmek istediğini merak ediyordum. 

"o yaşlar delidir...dikkat çekmek ? kahraman olmayı istemek? aidiyet duygusu? daha çok şey yazılır da zaten içim şişti dün :(" dedi arkadaşlarımdan biri. Gerçekten de kanımızın kaynadığı çağlarda hepimiz farklı olmak isteriz, kendimizi ispatlamak isteriz, ama bir kızın başını örtmesi gerçekten çıkıntılık yapma isteğiyle bağdaşır mı? Neden bağdaşmasın, ama bu sefer dini özgürlükle ne ilgisi kalır? 

"13-14 yaşlarındayken bi arkadaşım vardı. Zorla takmaya başladı. Bizi görünce kaçıyodu utandığı için." dedi başka bir arkadaşım. Aile baskısı, özellikle küçük yaşlarda önemli bir etken bence de. Sadece başını örtmek mi? Sadece evden uzaklaşmak için bile gencecik kızlar mutsuzluğa doğru yelken açmak pahasına evlilik maceralarına atılmıyorlar mı? Burada da din özgürlüğünden bahsetmek zor.

"özgürlüğünün kısıtlanmasını özgürlük sandığı için... ya da *küçümseme sözü* olduğu için olabilir mi?" diyor başka bir arkadaşım. Bu seferki bir kadın. Cinsel ayrımcılık yapmak istemem ama kendi cinsinden olanı belki de haklı olarak küçümsüyor bunları söylerken. Gerçekten de baş örtmek, fiziksel anlamda bariz bir kısıtlama bana göre. Aşağıdaki protesto karikatürü de bu açıdan cuk oturuyor.

Sakın ha, yanlış anlaşılmasın. Dindarlığı veya din özgürlüğünü sorgulamıyorum. Sadece bir kadın, neden kendisini kapatmaya çalışır, onu anlamaya çalışıyorum. İslamın çelişkileriyle ilgili bir arkadaş gayet güzel bir karşılaştırmalı yazı yazmış. Ondan edindiğim izlenim; Türkiye'de diyanet işlerinin yeterince cesur olmadığı, belli siyasi tabanları ürkütmemeye çalıştığı yönünde... doğru da olabilir. Diyanet başkanının çıkıp "örtünmek ön şart değildir" demesi bile, neyin ön şartı gibi soruları beraberinde getirecek kadar silik ve güçsüz. 

Diğer yandan İslami gereklerin, artık günümüze uyarlanmasının zamanı geldi de geçiyor, izlenimini ediniyorum. Çünkü İslam'ın ilk yıllarındaki ilk derdi, kız çocuklarının öldürülmesinin adetten sayıldığı, kadına değer verilmeyen cahiliye devriydi. Erkek egemen bir anlayışta kadınlara değer verilmesini sağlamak için de - yine o günün şartları göz önüne alındığında - İslami kuralların erkeklerin rahatsız olmayacağı şekilde hadislere yansıdığını düşünenlerdenim. Yani kadın erkekle eşit olmasa da en azından insani bir takım haklarına kavuşuyordu, ama cennette bile dolgun göğüslü genç kızlarla ödüllendirilenler erkekler oluyordu örneğin. Kadınlarsa daha çok erkeğine çocuk veren, onun ihtiyaçlarını yerine getiren, namuslu olması gereken ve gülümseten bazı güncel yorumlara göre "hafifçe" caiz varlıklardı. Yani o dönemde, cahiliye devrine karşı bir devrim sayılabilecek bu hareket, o dönemin şartlarında geçerli olabilir.

Oysa bugün artık kadın her yerde. Dahası kadınlar eskisine oranla daha eğitimli (ya da en azından öyle olması gerekir) ve İslam'ın günün şartlarında, kendi haklarını daha da artıran bir şekilde yeniden yorumlanmasını en çok onlar istemeliler. Kadın-erkek İslam'da da eşitse, neden erkekler başı açık dolaşırken kadınlar saç telini göstermeyecek bir şekilde örtünmek zorunda kalsın. Çok mu çocukça bu argüman? Ama eşitliğin de en bariz göstergesi değil midir? Sadece baş örtmek de değil, İslam kadının miras hakkından toplumdaki yerine kadar hala özgürlüklerini kısıtlıyor (tekrar ediyorum; İslamiyetin ilk yıllarında kadınların gelişimi devrim niteliğinde olmalı diye düşünüyorum).

Bir de kamusal alan meselemiz var değil mi? Açıkçası türbanlı bir yargıçla kızıl saçlı bir yargıç arasında bir tercih yapmam gerekirse, dinsel bir nesneyle karşıma çıkan bir yargıcın vereceği karara güvenmem zor olurdu. Yanlış karar vereceğinden değil, kızıl saçlı yargıç da benim gibi düşündüğünden değil, sadece ben neye inanıyor olursam olayım, hukuk tarafından değil, bir inanç tarafından yargılandığımı düşüneceğimden... O yüzden de Cüneyt Ülsever'in ortaya koyduğu tartışma zemini umarım bir çözüm olacaktır. Aksi takdirde türban-başörtüsü derken, iyice gına gelecek hepimize, "amaaan, ne haliniz varsa görün" deyip işin içinden çıkacağız. 

"eger saçı düzgün taranmamışsa örtmek ister belki de" diye cevap vermiş arkadaşlardan biri. Kadınlar söz konusu olduğunda, açıkçası bu bile beni şaşırtmaz. Ama dediğim gibi, bugün eşitlik ve özgürlük adına erkek egemenliğin ekmeğine yağ sürecek şekilde kendi bedenini kısıtlayan, sınırlayan kadınları, kızları anlamak konusunda çok zorlanıyorum.

Yorumlar

  1. "Ama dediğim gibi, bugün eşitlik ve özgürlük adına erkek egemenliğin ekmeğine yağ sürecek şekilde kendi bedenini kısıtlayan, sınırlayan kadınları, kızları anlamak konusunda çok zorlanıyorum."

    bir gün anlarsan bu konuda tekrar yaz.

    Ama önceliğin konuşma olsun. Kendi düşüncelerini paylaşanlarla değil, kafasını kapatıp kendini "ikinci sınıf yapmak için can atan" bayanlarla konuş.

    Belki senin söylediklerini de onlar anlamakta zorlanıyordur.

    YanıtlaSil
  2. Yine rezillik diz boyu Allah için örtünen kızlar gözünüzü doyurmuyo diye mi bu isyanınız anlamadım hani eşitlik hani özgürlük bir köpek bu kadar mı ağlar et için ki köpek bile sizşn şahsınızdan daha yüksek Anlayamazsın şu fani dünyayı anlamadıysan sen 2. sınıf insan dediklerini anlıyamsın çünkü senin en önündedirler uzaktan gördüğün sadece 2 bez parçasıdır ama bi anlıyabilsen bir o huzura kavuşabilsen meğer ne çok rezil olmak için can atmışım dersin Ama korkma anlayacaksın ölümlü dünya sonuçta ebedi hayat o kadar uzun ve sonsuz ki emin ol senin gibi taşdanlar bile anlıyacak yana ve yana

    YanıtlaSil
  3. Kardeşim, adsız giriş yaptığın için erkek mi kadın mı olduğunu bilemiyorum, hatta kim olduğunu da bilmiyorum, ama yazıyı bir kez daha okursan senin söyleminden çok farklı bir konuyu sorguladığımı görürsün. Hani birbirimize saygımız? Benim fikrime tahammül edemezken, senin fikrine saygı göstermemi nasıl bekliyorsun? Bir kere daha düşün istersen ;)

    YanıtlaSil
  4. ''Medeniyet dediğin açmaksa bedeni,desene hayvanlar bizden de medeni.'' MEHMET AKİF ERSOY

    YanıtlaSil
  5. bedeni açmak değil, zihni özgürleştirmek önemli olan...

    YanıtlaSil
  6. bu konularda TAKUNYA LİBİDOCUSU isimli siteyi tavsiye ederim.

    YanıtlaSil
  7. Gericiler diyor ya hani; ‘’Medeniyet açmaksa bedeni hayvanlar daha medeni.’’ Evet hayvanlar daha medeni bunlardan. Ben Gülhane’de iş bitiren bir tek sincap göremedim çünkü bu zamana kadar. Cem Akkılıç

    YanıtlaSil
  8. Pardon MAE Sözleri. Takunyali kardes:)))

    YanıtlaSil
  9. Neden ortunur ya kocası ya babası akp canakcisidir da ondan.baş kapaliv.iç açık modelleri görünce başka ne dusunurki insan?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder